16 Eylül 2011 Cuma

SÜRPRİZ YOK GİBİ

Avrupa basketbol sampiyonasinda ceyrek finaller tamamlandi. Gruplarini ilk sirada bitiren takimlar karsi gruplardaki 3 ve 4. Takimlarla oynadilar ve kazanarak yari finale ciktilar. Makedonya bi parca surpriz yapmis sayilabilir ancak grup maclarindaki performanslari basarinin habercisiydi. Ustelik litvanya nin dokuldugu gorulmustu. İspanya ilk gruplardan itibaren altin madalyaya en yakin takimdi. Rahat ilerliyorlar. Rusya sirbistan i zorlansa da gecmeyi bildi. Fransa oldukca iyi bir takim, yunanistan i yenmesi cok normaldi.

BÜYÜK İŞ



Trabzon buyuk is yapti. 4. torbadan girip, 1. torbadan gelen takimi deplasmanda yenerek basladi. Kalan bes macta 5 veya 6 puan alirsa gruptan kesin cikiyor. Trabzon icin Anahtar kelime artik yenilmemek. Evet inter cok kotu durumda ama trabzon da formda degil. Kadrosu buyuk oranda degismis durumda ve henuz uyum surecindeydiler. Colman, zokora, halil ve tolga muthis oynadi. Tolga ya ayri paragraf acmak lazim. Gecen sezonun son bolumundeki cikisi athletic bilbao ve bu son inter maciyla doruga tasidi. Rustu yillar once veliahti olarak yillarca beraber oynadigi volkan i degil de tolga yi gostermisti. Kaleci kaleciden anliyormus diyelim efsane kaleci senol gunes e selam edelim.

12 Eylül 2011 Pazartesi

TURNUVA ERKEN BİTTİ

geçen yılki başarı, bu yılki beklentiyi artırmıştı. beklentiyi karşılayacak kadroya da sahiptik. fakat bu yıl olmadı. geçen yılla kıyas yapılacak tüm değerlendirmelerde geçen yılki seyirci desteği atlanmamalıdır. takım genelde bıkmış, temposuz ve mücadele etmiyormuş gibi göründü, ancak kaybettiğimiz her maçı da kazanacak duruma getirdik. burdan şu çıkar; takımda müthiş bir potansiyel var. bu noktadan ilerleyince bu potansiyelin zaman zaman kullanıldığını sahada gördük. kısa periyotlarla da olsa takımımızın iyi oynadığı anlar oldu. önemli olan bunu tüme yaymak ya da 12 oyuncudan verimli olan beşi sahada tutabilmekti. bu noktada coach katkısının beklenenden az olduğu kanısındayım ama orhun ene ilk kez takımı yönetti. eksikleri olabilir, onu bu göreve getirenler bu noktayı hesaba katmalılardı. kadro konusunda da oğuz, izzet, sinan ve cenk akyol önemli maçlarda neredeyse hiç kullanılmadı. sinan ı ve oğuz u bir kenara bırakırsak, hidayet, ömer onan ve kerem tunceri nin 2013 te bu takımda olmayacağını düşündüğümüzde daha iyi bir kadro planlamasına gidilebilirdi.



esas üzüldüğümüz nokta; bizi çok ufak farklarla yenen takımlar devam ederken biz dışarıda kaldık. oyuncularımızın bir kademe üst bir performansla bu turnuvanın sonuna kadar gidebileceğini gördük. olimpiyat vizesini alamadık belki ama umarım teknik ve idari ekibimiz önemli dersler almışlardır.

son bir söz de hidayet için... 2006 hariç; uzun yılardır milli takımda mücadele veriyor, çoğu zaman da takımı sırtladı. o tarz bir oyuncu olmadığı halde ondan hep takımın sayı yükünü çekmesini bekledik, zaman zaman isteğimizi yerine getirdi. ama her zaman savunmada müthiş oynadı liderlik yaptı. şimdilerde çok eleştiriliyor, bir kaç gün içinde de muhtemelen milli takımı bıraktığını açıklayacaktır. son on yıldakini performansını unutmayıp, ona teşekkür etmeliyiz.

11 Eylül 2011 Pazar

NEREDE O ESKİ FORMALAR - 4

yıllardır eskimeyen bir forma...

88-89 iç saha forması...

forma yine kappa dan.

mancini, vialli ve lombardo bu formayı giydi. iki yıl sonra da unutulmaz bir şampiyonluk yaşadılar.

KURTARICILAR

arap ve rus sermayesi futbola el atalı bir tartışmadır gidiyor. paranın bu kadar futbola girmesiyle ruhun, mücadelenin ikinci planda kalmasından, herkesin parayı tercih etmesinden futbol tutkunları huzursuz. fakat bu paranın futbola girişi türkiye açısından olumlu görünüyor. büyüklerimizin sorunlu veya yaşlanmış yıldızlarına iyi paralar veriyorlar ve kulüplerimize para akıtıyorlar, zararlarını azaltıyorlar.
meira, keita, emenike, niang, jaja, gökdeniz ve fatih tekke ilk akla gelenleri...
bizim takımlarımız avrupa da oynayan oyuncular için neyse rus ve arap takımları da bizim için artık o.

TRANSFER SEZONU

yaz transfer sezonu geride kaldı. bu yazın özel halleri nedeniyle oldukça ilginç bir dönem oldu. hemen her takım hareketliydi. bir çok takım alışılmış ama aynı ölçüde sağlıksız şekilde kadrolarını silbaştan kurdu. bunlara bir de genelde son yılları önceki yıllara göre sakin geçiren fenerbahçe ve son gelen parayla 4 oyuncu daha alıveren trabzon eklenince hareketlilik doruğa ulaştı.